Soru:18 yaşında Okul Öncesi Öğretmenliği okuyorum, yurtta kalıyordum. Her şeyden korkuyor, her pazartesi her şey yeniden sıfırlanıyor, her şeyi ilk defa yaşıyor gibi hissediyor okula gitmek gözünde çok büyüyor, bu zamanlarda özellikle dua ediyorum, namaz kılıyorum kuran okuyorum olmuyor.
Çözüm nerde bilmiyorum. Çok yoruldum, ailem de yoruldu. Öğretmen olma hayalim var.
Okul okumaya yatkın değilim ya da bana öyle geliyor. Aslında istiyorum ama olmuyor.
Tutunduğum hayal bu değil, aslında tutunduğum hiçbir şey yok.
Bugünler geçer ama geçerken çok yorar beni. Burada arkadaşım yok, sohbet dinleyeceğim bir yer yok.
Balıkesir muhafazakâr değil sohbet meclisleri bulamıyorum.
Arkadaşım da yok. Bir tanıdığımız nazar için okudu beni.
Hep aynı yerde sekmekten çok yoruldum, değişememekten.
İnsanların hali onları şehitliğe götürüyor beni hiçbir yere götüremiyor. İmanım çok zayıf.
İnsanlar şehitliğe gidiyor bu yolda ben daha sokağa çıkamıyorum.
En ufak şey bile beni çok geriyor, çok korkuyorum. Bazen çok korkuyorum diye bağırmak istiyorum.
Sadece emin olduğum şey hep böyle kalacağım ve korku ve telaş… Her şey bitsin artık istiyorum. Bunları önemli dertler gibi sunuyorum ama bilmiyorum. Umarım bana geri dönersiniz.
Çözüm nerde bilmiyorum. Çok yoruldum, ailem de yoruldu. Öğretmen olma hayalim var.
Okul okumaya yatkın değilim ya da bana öyle geliyor. Aslında istiyorum ama olmuyor.
Tutunduğum hayal bu değil, aslında tutunduğum hiçbir şey yok.
Bugünler geçer ama geçerken çok yorar beni. Burada arkadaşım yok, sohbet dinleyeceğim bir yer yok.
Balıkesir muhafazakâr değil sohbet meclisleri bulamıyorum.
Arkadaşım da yok. Bir tanıdığımız nazar için okudu beni.
Hep aynı yerde sekmekten çok yoruldum, değişememekten.
İnsanların hali onları şehitliğe götürüyor beni hiçbir yere götüremiyor. İmanım çok zayıf.
İnsanlar şehitliğe gidiyor bu yolda ben daha sokağa çıkamıyorum.
En ufak şey bile beni çok geriyor, çok korkuyorum. Bazen çok korkuyorum diye bağırmak istiyorum.
Sadece emin olduğum şey hep böyle kalacağım ve korku ve telaş… Her şey bitsin artık istiyorum. Bunları önemli dertler gibi sunuyorum ama bilmiyorum. Umarım bana geri dönersiniz.
İçiniz rahat olsun, bu bahsettikleriniz çözümü olmayan sorunlar değil. Fakat sizin bu sorunları bir psikolog veya bir psikiyatristle çözmeniz daha sağlıklı olacak. Durumunuz katiyetle bunu gerektiriyor. Sağlığınız için, huzurunuz için, geleceğiniz için, aileniz için ve en önemlisi kendiniz için bunu göz ardı etmeyin lütfen.
Bunların yanı sıra size tavsiye edebileceğim, destekleyici bir iki not var:
Öncelikle bilin ki Allah’ın sizi koruyan binlerce görevli melekleri var. Rahmeti gereği size tahsis ettiği bu koruyucu melekleri daima hatırınızda tutup sakinleşmeye çalışın.
Allah’ın yazdığı kader gelmeden hiçbir şey size asla zarar veremez. Velev ki bütün kâinat bir araya gelip buna kast etsin. Allah dilemeden hiçbir zarar veremezler. Tarif etmeye gücümüzün yetmeyeceği kadar güçlü olan Allah’a tevekkül etmeye çalışın. Bunun için sakin bir zaman diliminde, sakin ve kendinizi huzurlu hissettiğiniz bir mekânda düzenli olarak egzersizler yapın. Size, sizden daha çok acıyan; sizi, sizden daha çok koruyan Rabbinizin takdirine teslim olmaya çalışın.
Allah’ın kaderinden bu denli korkmanızı gerektirecek bir durum yok. O, mümin kulları için takdir buyurduğu her şeyi hayır olsun, mümine fayda versin, diye takdir etmiştir. Rahmeti her şeyi kuşatmıştır. O, sizin kötülüğünüzü değil, iyiliğinizi ister. Bunu bilin.
Genelde korku hissi, korkulan şeyin kendisinden daha çok acıtır canımızı. Yani aslında korkarak, korktuğunuz şeyin başınıza gelmesinden daha çok acı çekiyorsunuz. Bunu da sık sık aklınıza getirin ve kendinize bu bilgiler ışığında “korkmamaya” yönelik telkinlerde bulunun. Allah işinizi kolay kılsın. Kalbinize huzur ve emniyet versin. Allah’a emanet olun.
Bunların yanı sıra size tavsiye edebileceğim, destekleyici bir iki not var:
Öncelikle bilin ki Allah’ın sizi koruyan binlerce görevli melekleri var. Rahmeti gereği size tahsis ettiği bu koruyucu melekleri daima hatırınızda tutup sakinleşmeye çalışın.
Allah’ın yazdığı kader gelmeden hiçbir şey size asla zarar veremez. Velev ki bütün kâinat bir araya gelip buna kast etsin. Allah dilemeden hiçbir zarar veremezler. Tarif etmeye gücümüzün yetmeyeceği kadar güçlü olan Allah’a tevekkül etmeye çalışın. Bunun için sakin bir zaman diliminde, sakin ve kendinizi huzurlu hissettiğiniz bir mekânda düzenli olarak egzersizler yapın. Size, sizden daha çok acıyan; sizi, sizden daha çok koruyan Rabbinizin takdirine teslim olmaya çalışın.
Allah’ın kaderinden bu denli korkmanızı gerektirecek bir durum yok. O, mümin kulları için takdir buyurduğu her şeyi hayır olsun, mümine fayda versin, diye takdir etmiştir. Rahmeti her şeyi kuşatmıştır. O, sizin kötülüğünüzü değil, iyiliğinizi ister. Bunu bilin.
Genelde korku hissi, korkulan şeyin kendisinden daha çok acıtır canımızı. Yani aslında korkarak, korktuğunuz şeyin başınıza gelmesinden daha çok acı çekiyorsunuz. Bunu da sık sık aklınıza getirin ve kendinize bu bilgiler ışığında “korkmamaya” yönelik telkinlerde bulunun. Allah işinizi kolay kılsın. Kalbinize huzur ve emniyet versin. Allah’a emanet olun.