Hocam dinimizin kardeşliğe ne kadar önem verdiğini biliyorum ama ben ailem ve birkaç arkadaşım dışında kimseyi “gerçek” manada sevemiyorum. Arkadaşlarımın gıyabında dua ediyorum, kendim için istediğimi istiyorum ya da haklarına hep riayet etmeye çalışırım ama bunları sadece dinimiz öyle emrettiği için yapıyorum, içtenlikle ve sevgi besleyerek değil. Hatta normalde bir insan uzun süre diğer insanlarla görüşmezse problem yaşar belki ama ben kendi kendime zaman geçirmeyi daha kaliteli bulduğum için insanlardan uzak duruyorum. Arkadaş, benim için genellikle “zaman kaybı” demek. Hatta bu o kadar sorun ki benim için, ihtiyacım dışında konuşmama kararı aldım, beni çok yıprattığı için böyle bir yol izlemeye karar verdim çünkü her şey kafama takılıyor acaba üzdüm mü kırıldı mı, ya da ben kırılıyorum. Acaba izlediğim yol doğru mu?
Anlattıklarınızla ilgili doktorumuzla bir istişare yaptık.
Gösterdiğin davranış biçimi karakterinin zor oluşundan kaynaklanabiliyor. Bundan dolayı zorlukla karşılaştığın zaman kendinle baş başa kalmayı seviyorsun. Tabi bu anormal değil. Anormal olan, bayansın, sosyalliğinin fazla olması gerekiyor. Bu yanlıştır demek istemiyorum. Evlendiğin zaman bu asosyalliğin karakterine zıt birisi olursa boşanmaya götüren bir sıkıntı olur.
Herkesle sıkı ilişki içerisinde olmak veya olmaya çalışmak çıldırmak demektir. Bunun için aile, yakınların ve yakın arkadaşlarına vakit ayırmasını bil. Esasen bir kimse farkında olmasa da çevresindeki insanlarla görüşmesi onu rehabilite ediyor.
Bahsettiğin (kırdım mı vs.) konular sosyalliğin arttıkça düzelecektir.
Dengeli bir hayat sürdürmek zorundayız. Dostlarla bir arada olmak israf değildir. Aşırı zaman kaybı israftır. Allah yardımcın olsun.