Soru:18 yaşında, dini eğitim pek almamış, son bir yıldır namaz kılan, elimde oldukça bir şeyler öğrenmeye çalışan ve en önemlisi hayatim boyunca vesvese, takıntı rahatsızlığına muzdarip olmuş, bu sebeple çok sıkıntılar yaşamış biriyim. Tedavi oldum ama %90 iyileştim hâlâ tam iyi olamadım. Yanlış yaptığımı düşündüğüm konuları telefonda not defterine yazıyorum, iki yıldır her taktiğim konuyu sonra düzeltirim diye yazıyorum, bu yazdığım notlardan o kadar fazla oldu ki kitap olur. Gelelim bu soruyu sorma amacıma. Hocam yaklaşık bir yıldır bir konuyu takıyorum. Konu; son nefesi kötü olan ve cehenneme giden Müslümanlar hakkında video izlemiştim. Sonra içimden sürekli son nefesi kötü olan insanları acaba kınadım mı hakaret edip yanlış bir şey dedim mi diye baya vesvese ettim. 1-Sonu kötü olan insanları kınamak, hakaret, sesli veya sessiz yanlış şeyler dedim mi acaba? 2-Hayatta olan mesela arkadaşım Ali’ye acaba son nefes konusunda kınama, hakaret, yanlış şeyler dedim mi acaba, sesli veya sessiz. Eğer böyle yanlış şeyler yaptıysam benim de başıma gelecek diye çok korkuyorum. Dediğim gibi bu konuyu tam bir yıldır takıyorum ve beni aptal gibi görürler diye hiçbir hocaya söyleyemedim. Asıl sıkıntı, bir yılda binlerce son nefes vesvesesi yaşadığım için bazen sabrım taştı, sinirlendim ve son nefes konusunda insanlara gerçekten yanlış şeyler dedim kınadım, hakaret ettim, dayanamadım, neden yaptığımı da bilmiyorum. 1-Tovbe edersin geçersin ama hayatta olan insanlara son nefes konusunda yanlış şeyler yaptığım için helallik almalısın helallik almazsan Allah affetmez (sanırım yüzden fazla kişiden helallik almak hiç kolay olmayacak, ayrıca nasıl söyleyeceğim utanırım) 2-Bir tane alim evliya olsan bazı sebeplerden son nefesin kötü olabilir demişti. O zaman ben namaz kılsam, dindar olsam da bu yanlışlarımdan dolayı af olunmayacağım. Namazı bıraktım, İslam’dan Allah’tan nefret edecek düzeye geldim, intihar etmeyi bile düşündüm, hayata karşı tüm hevesim bitti. Çok mu cahilim, safım, çok mu aptalım, çok mu toyum. İnsan kendine bunu neden yapar?
Takıntıların büyük bir kısmı, büyük bir oranda korkulardan beslenir. Korkmayın! İstemediğiniz halde aklınızdan geçen hiçbir düşünce sebebiyle günaha girmiş olmazsınız. Buraya yazdığınıza, bir çözüm aradığınıza göre apaçık belli ki istemiyorsunuz. Dolayısıyla o kınama zannettiğiniz düşüncelerin hepsi geçersizdir. Böyle bir durumda içinizden, zorlamayla söylediğiniz o sözler sebebiyle de kimseden helallik dilemeniz gerekmez.
Bu ümmetin yıldızları olan ashab-ı kiramın dahi son nefes garantileri yoktu. Fakat Allah’a olan umutları, samimiyetleri ve onun yolundaki gayretleri sebebiyle akıbetleri, en güzel akıbetlerden oldu. Bu hakikat bize, umutsuzluğa kapılalım diye değil, şımarmadan amellerimize devam edelim ve Allah’a hep ibadet eder ve yalvarır halde kalalım, diye öğretildi. Umutsuzluğa kapılmanızı, namazı bırakmanızı vs. gerektirecek hiçbir durum yok. Allah’a yönelin, namaza yeniden sımsıkı sarılın. Allah yaptığınız amellerin, gösterdiğiniz gayretin karşılığını en güzel şekilde verecektir. Ayrıca hala terapi olmaya ihtiyacınız var, bunu aksatmayın. En yakın zamanda bir psikoloğa başvurun. Allah yardımcınız olsun. Allah’a emanet olun.